Kadın olarak doğmanın bedeli belkide dünyanın birçok yerinde hayata sıfırların solundaki rakam kadar uzak kalmak oluyor. Kimisinde tek bir sıfır kadar kimisinde ise kodamanın etli parmaklarındaki dolmakalem ile gücü oranında yazdığı sıfırlar kadar uzak. Ha kadın olarak doğmanın daha makbul olduğu yerler yokmudur vardır elbet ama onların sayısıda sıfırın sağındaki virgülden sonra gelen rakam kadar. İsterse sonsuza giden sayı doğrusu olsa ne yazar ki, sıfırdan biraz fazla, en fazla birden biraz az.
Çok fazla uzağa gitmeye gerek yok aslında, Google earth'da uzaydan dünyaya, dünyadan yurda doğru mouse'un tekerleğini döndürdüğümüzde karşımıza o kadar çok örnek çıkacaktır ki belki bilinen belki bilinip de bilinmek istenmeyen. Yurdum haritası Güldünya'lardan, Gülseren'lerden oluşan kan kırmızısı renge boyanacaktır.
Dünyaya amcasının oğlu komşusu Ahmet'le, kardeşi Mehmet'le aynı evlerde aynı ellerde geldiler ama bu dünyadan gene aynı evlerden, ellerden gittiler. Doğduklarında attıkları çığlıklar belkide yaşamları boyunca isyanın tek sesiydi. Mutluluk nedir sorusunun cevabı muhtemelen korku dolu gözlerde 32 bilinmeyenli denklemin çözümünden daha zordur. Sevmek ise yürekte kopan sessiz bir fırtınanın gök gürütüsü, yalnız kendi içinde yaşanan.
Yaşamak, başkalarının, töreyi dillendirenlerin iki dudağından çıkanlardan ibaret onlar için. Başkası diye tabir edilen bir erkeğe gülümsemek değil ki iki kelam bile etmek,farkında olmadan ölüme göz kırpmanın işaretidir. Denize düşen çapanın makarayı boşalttığı hızda yaşam geriye saymaya başlar.
Ve o an gelir. Boynunda nefesini kesen Ahmet'in, Mehmet'in parmak izleri ya da intihar etmesi(!) için eline tutuşturulan yağı bile olmayan ilmek. Bu dünyadan ayrılırken hayata, yaşadı diye kabul edilen yaşanmayanlara dair isyanı olan sadece 2 damla göz yaşı. Artık namusunu kurtardığına inanan ailenin gözünde o sadece telef olmuş bir hayvan kadar değeri olan kefenlenmiş bir bedendir.Üzerlerine kalan tek vazife onu defnetmektir.
Geriye kalan sadece gazete küpürlerindeki Güldünyalar, Gülserenlerdir. Ailelerinin ve törenin gözünde ise hiç yaşamamış siluetlerdir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder